İşveren Maaşınızı Ödemiyorsa Ne Yapabilirsiniz?

kayseri iş avukatı, işçi avukatı, fazla mesai, ücret ödenmemesi, ücret ödenemezse işten çıkış, kayseri avukatı, kayseri avukat, İşveren maaşımı ödemezse ne yapabilirim? Hangi durumlarda iş akdini haklı gerekçeyle feshedebilirim? Haklı nedenle fesih sonrası kıdem tazminatı alma şartları nelerdir? İşveren tarafından ödenmeyen maaş için dava nasıl açılır? İcra takibi başvurusu için gerekli belgeler nelerdir? Sigorta primlerimin yatırılmaması durumunda ne yapmalıyım? İş akdini yazılı bildirim olmadan feshedebilir miyim? Kayseri'de işçi hakları avukatı bulmak için nereden yardım alabilirim? Ödenmeyen maaş için dava açma süresi nedir? İcra takibi başvurusu ne kadar sürer? Yasal yollara başvurmadan önce neler yapabilirim?

İşverenin ücret ödememesi İş Kanununun 24. Maddesinin 2. Bendinin e alt bendinde “İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmemişse” işçinin iş akdini haklı nedenle feshedebileceği hükme bağlanmıştır.
İşçi, sadece temel ücretinin değil geniş anlamda ücretinin, eş deyişle her türlü ücret eklerinin (ikramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti vb.) ödenmemesi nedeniyle de bu hakkını kullanabilir. Ücretin geç ödenmesi de işçiye haklı nedenle fesih imkanı tanımaktadır. Yine işçinin sigorta primlerinin yatırılmaması veya eksik yatırılması da haklı nedenle fesih nedenidir.
İş akdini ücretinin (Fazla Mesai Ücreti, Hafta Tatili Ücreti, Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti vb.) ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle fesheden işçi, işyerindeki kıdemi 1 yılı aşmakta ise ayrıca kıdem tazminatına da hak kazanır. İşçinin ödenmemiş ücretinin az olması haklı nedeni ortadan kaldırmaz, işçi az da olsa ücreti ödenmemiş veya geç ödenmişse haklı nedenle fesih hakkına her zaman sahiptir.
Nitekim Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/1505 E. 2016/9746 K. Sayılı kararında “İşçinin ödenmeyen işçilik hakları sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanununun 32’nci maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanununun 14 üncü maddesinin aksine, 4857 sayılı Yasada ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sonra ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür.
1475 sayılı Yasa döneminde, toplu olarak hareket etmemek ve kanun dışı grev kapsamında sayılmamak kaydıyla 818 sayılı Borçlar Kanununun 81 inci maddesi uyarınca ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini ifa etmekten, yani çalışmaktan kaçınabileceği kabul edilmekteydi. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 97 inci maddesinde de benzer bir düzenleme yer almaktadır. 4857 sayılı İş Kanununda ise ücret daha fazla güvence altına alınmış ve işçi ücretinin yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda, işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabileceği açıkça düzenlenmiş, toplu bir nitelik kazanması halinde dahi bunun kanun dışı grev sayılamayacağı kurala bağlanmıştır.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanması gerekir.
4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır.
İşçinin ücretinin işverenin içine düştüğü ödeme güçlüğü nedeniyle ödenememiş olmasının sonuca bir etkisi yoktur. İşçinin, ücretinin bir kısmını Yasanın 33 üncü maddesinde öngörülen ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz.
Bireysel veya toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan aynî yardımların yerine getirilmemesi de (erzak ve kömür yardımı gibi) bu madde kapsamında değerlendirilmeli ve işçinin “haklı fesih” hakkı bulunduğu kabul edilmelidir.
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da Dairemizin 1475 sayılı Yasa döneminde istikrar kazanmış olan görüşü, 4857 sayılı İş Kanunu döneminde de devam etmekte olup, sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkânı vardır.
Somut olayda, davacının hafta tatili alacağı bulunduğu ve söz konusu alacağın fesih tarihinden sonra davalı tarafça ödendiği sabittir. Mahkemece davacının sadece 1 günlük hafta tatili çalışması alacağı karşılığı olan 51,09 TL‘nin ödenmemesi nedeni ile iş akdini feshetmesinin işçiye haklı fesih imkanı vermeyeceği gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Yukarıdaki ilkeler ışığında davacının hafta tatili ücreti alacağının ödenmemesi nedeni ile iş akdini haklı olarak feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığının gözetilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” ifadeleriyle ödenmemiş ücretin az olması durumunda dahi işçinin haklı nedenle feshe dayanabileceğini ve kıdem tazminatına hak kazanacağını karara başlamıştır.
Ancak dikkat edilmesi gerekir ki Borçlar Kanunu 435. Maddesi 1. Fıkrası gereği sözleşmeyi fesheden tarafın fesih sebebini yazılı olarak bildirmesi gerekir. Ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini fesheden işçi, fesih nedenini yazılı olarak işverene bildirmekle mükelleftir.

1. İşveren ücret ödemezse işçi ne yapabilir?

  • İşçi, iş akdini haklı nedenle feshedebilir.
  • Ödenmeyen ücretini dava veya icra takibiyle talep edebilir.

2. Hangi durumlarda işçi haklı nedenle fesih hakkını kullanabilir?

  • Temel ücretinin veya geniş anlamda ücretinin (ikramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti vb.) ödenmemesi durumunda.
  • Sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi durumunda.

3. Haklı nedenle fesih halinde işçi kıdem tazminatı alabilir mi?

  • Evet, iş akdini ücretinin (Fazla Mesai Ücreti, Hafta Tatili Ücreti, Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti vb.) ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle fesheden işçi, işyerindeki kıdemi 1 yılı aşmakta ise kıdem tazminatına da hak kazanır.

4. İşverenin ücret ödememesi durumunda işçi hangi yasal yollara başvurabilir?

  • Dava açabilir.
  • İcra takibi başlatabilir.

5. İşçi, yazılı bildirimde bulunmadan iş akdini feshedebilir mi?

  • Hayır, Borçlar Kanunu 435. Maddesi gereği fesih sebebini yazılı olarak bildirmesi gerekir.
Haklı nedenle feshin ispatı fesheden tarafta olduğundan ücretinizin ödenmediği veya geç ödendiği durumlarda iş sözleşmenizin feshi sürecini bir Kayseri işçi avukatı ile takip etmenizi öneririz.
Önceki yazı
ARAÇ DEĞER KAYBI NEDİR?
Sonraki yazı
TRAFİK CEZASINA İTİRAZ DİLEKÇESİ