ESER SÖZLEŞMESİNDE AYIPTAN SORUMLULUK
Eser sözleşmesi, Borçlar Hukuku’nun önemli bir alanını oluşturan, bir yüklenicinin (müteahhitin) belirli bir eseri meydana getirme yükümlülüğü altına girdiği, iş sahibinin ise bu esere karşılık bedel ödeme taahhüdünde bulunduğu bir sözleşme türüdür. Bu tür sözleşmelerde eserin ayıplı olup olmaması önemli bir sorumluluk doğurur. Ayıplı eser, taraflar arasında uyuşmazlıklara yol açabilen temel sorunlardan biridir. Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve Yargıtay içtihatları ışığında, eser sözleşmesinde ayıptan sorumluluğun koşulları ve sonuçları önemli bir hukuki mesele olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu makalede, eser sözleşmesinde ayıptan sorumluluk kavramı detaylı bir şekilde incelenecek, TBK’da düzenlenen hükümlerin yanı sıra Yargıtay’ın güncel içtihatları ile bu sorumluluğun uygulama alanına nasıl yansıdığı değerlendirilecektir.
Eser Sözleşmesinde Ayıptan Sorumluluk Kavramı
Ayıplı ifa, TBK m. 474 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bir eserin ayıplı sayılabilmesi için eserin, taraflar arasında kararlaştırılan nitelikleri taşımaması ya da amaca uygun olmaması gerekmektedir. Ayıp kavramı, hem maddi hem de hukuki ayıpları kapsar. Eser sözleşmesinde ayıptan sorumluluk, eserin iş sahibine teslimiyle birlikte gündeme gelir ve yüklenicinin (müteahhitin) sorumluluğuna yol açar. Yüklenicinin sorumluluğunun kapsamı ise TBK m. 475-478 arasında ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.
Ayıptan sorumluluğun ortaya çıkabilmesi için şu temel unsurların mevcut olması gerekmektedir:
- Eserin Teslimi: Yüklenici, eseri iş sahibine teslim etmelidir. Teslim anında eserdeki ayıpların varlığı sorumluluğun doğmasını sağlar.
- Ayıplı Olma Durumu: Eser, iş sahibinin beklentilerine, sözleşmede belirlenen niteliklere ya da genel kullanım amacına uygun olmalıdır. Bu nitelikleri taşımaması durumunda ayıplı kabul edilir.
- Ayıbın Süresi: Ayıbın gizli veya açık ayıp olmasına göre sorumluluğun süresi farklılık gösterir. Gizli ayıplar, teslim anında fark edilemeyen ancak sonradan ortaya çıkan ayıplar olup, iş sahibi bu tür ayıpları fark eder etmez yükleniciye bildirmelidir.
Ayıptan Sorumluluğun Hukuki Sonuçları
Eserde ayıbın tespiti halinde, TBK m. 475 gereği iş sahibi şu haklara sahiptir:
- Eseri Kabul ve Bedelin İndirilmesini İsteme: İş sahibi, eseri kabul edip, ayıp oranında bedelin indirilmesini talep edebilir.
- Ayıpsız Eser Teslimini İsteme: Ayıbın giderilmesi veya eserin yeniden yapılması için yükleniciyi sorumlu tutabilir.
- Sözleşmeden Dönme: Ayıbın eserin kullanılmasını önemli ölçüde engellemesi halinde iş sahibi, sözleşmeden dönebilir.
- Tazminat Talep Etme: Ayıptan doğan zararlar için iş sahibi, yükleniciden tazminat talep edebilir.
Yargıtay’ın verdiği kararlarda da bu seçeneklerin iş sahibinin durumuna göre uygulandığı ve her somut olayda iş sahibinin menfaatine en uygun olan çözümün tercih edildiği görülmektedir.
Yargıtay İçtihatlarında Eser Sözleşmesinde Ayıptan Sorumluluk
Yargıtay, eser sözleşmesinde ayıptan sorumluluğa ilişkin pek çok karar vermiştir. Bu kararlar, yüklenicinin sorumluluğunun kapsamını ve iş sahibinin haklarını belirlemede önemli bir yol göstericidir.
Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2016/15-1604 E. ve 2019/100 K. sayılı kararında, yüklenicinin ayıplı iş teslim etmesi nedeniyle iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkına ilişkin önemli tespitler yapılmıştır. Kararda, ayıplı eserin iş sahibi için kullanılamaz hale gelmesi durumunda iş sahibinin, sözleşmeden dönme hakkının saklı olduğu ve yüklenicinin, eserin tesliminden sonra ortaya çıkan ayıplardan da sorumlu olduğu belirtilmiştir. Bu karar, yüklenicinin sorumluluğunun kapsamını geniş bir şekilde yorumlayan önemli bir içtihattır.
Başka bir karar olan Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2017/2087 E. ve 2019/3206 K. sayılı içtihadında ise yüklenicinin, eserdeki gizli ayıplardan sorumluluğunun sınırları tartışılmıştır. Mahkeme, eserin tesliminden sonra ortaya çıkan gizli ayıpların bildirim süresine dikkat çekmiş ve iş sahibinin ayıbı zamanında bildirmemesi halinde tazminat talebinde bulunamayacağına karar vermiştir. Bu karar, gizli ayıpların bildirilme süresine ilişkin önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Ayıptan Sorumluluğun Sınırlanması ve Ortadan Kalkması
Eser sözleşmesinde ayıptan sorumluluk, taraflar arasında yapılan sözleşme ile sınırlanabilir. Taraflar, ayıplı ifaya ilişkin hükümleri önceden belirleyebilir ve yüklenicinin sorumluluğunu sınırlandırabilirler. Ancak bu sınırlamalar, kanun hükümlerine ve dürüstlük kuralına aykırı olmamalıdır.
Yargıtay kararlarında da, yüklenicinin sorumluluğunun sınırlandırılması durumunda, bu sınırlamaların taraflarca açık ve net bir şekilde belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, sorumluluğun sınırlanması, iş sahibinin haberdar olmadığı ayıpları kapsamaz ve yüklenici, gizli ayıplardan her koşulda sorumlu tutulabilir.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
1. Eser sözleşmesinde ayıp nedir?
Ayıp, eserin iş sahibinin beklentilerine ve sözleşmede belirtilen niteliklere uygun olmaması durumunu ifade eder. Eserdeki ayıplar maddi, teknik ya da hukuki olabilir. Ayıplı eser, iş sahibine teslim edildiğinde beklenen kalite ve özelliklere sahip değilse, yüklenici ayıptan sorumlu olur.
2. Eser sözleşmesinde yüklenici ne zaman ayıptan sorumlu tutulur?
Yüklenici, eserin iş sahibine teslimi sırasında ayıplı olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği hallerde sorumlu tutulur. Teslim anında eserin ayıpsız olduğunu ispat yükü yüklenicidedir. Teslimden sonra ortaya çıkan gizli ayıplarda ise iş sahibi durumu fark eder etmez yükleniciye bildirimde bulunmalıdır.
3. Eserdeki ayıplar için iş sahibinin hangi hakları vardır?
Eser sözleşmesinde ayıplı bir iş teslim edildiğinde iş sahibi dört ana haktan yararlanabilir:
- Eseri kabul edip bedelin indirilmesini isteyebilir.
- Eserin ayıpsız bir şekilde düzeltilmesini talep edebilir.
- Sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir.
- Ayıp nedeniyle zarar görmüşse tazminat talep edebilir.
4. Ayıbın gizli ya da açık olması ne anlama gelir?
Açık ayıp, eserin teslimi sırasında kolaylıkla fark edilebilen ayıplardır. Gizli ayıplar ise teslim anında fark edilemeyen, ancak kullanım sırasında ortaya çıkan ayıplardır. Gizli ayıplar ortaya çıktığında, iş sahibinin makul bir süre içinde yükleniciye durumu bildirmesi gerekmektedir.
5. Eser sözleşmesinde sorumluluk süresi nedir?
TBK’ya göre, eserin tesliminden sonra ayıplı olup olmadığının fark edilmesi için belirli süreler öngörülmüştür. Genel olarak iş sahibi, açık ayıpları hemen, gizli ayıpları ise fark ettikten sonra makul süre içinde bildirmek zorundadır. TBK’nin 478. maddesi uyarınca, “Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.”
6. Yüklenici, sorumluluğunu sınırlayabilir mi?
Evet, yüklenici ile iş sahibi arasında yapılan sözleşmede, yüklenicinin sorumluluğu belirli sınırlar dahilinde sınırlanabilir. Ancak bu sınırlamalar kanuna, kamu düzenine ve dürüstlük kuralına aykırı olmamalıdır. Özellikle gizli ayıplar konusunda yüklenicinin sorumluluğu genellikle sınırlanamaz.
7. Ayıplı eserin tamir edilmesi veya yeniden yapılması mümkün değilse ne yapılabilir?
Eserin ayıpsız bir şekilde tamir edilmesi ya da yeniden yapılması mümkün değilse, iş sahibi sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Ayrıca, iş sahibi, eserin ayıplı olması nedeniyle oluşan zararlar için tazminat talebinde de bulunabilir.
8. Sözleşmede belirtilmemiş bir ayıp durumu ortaya çıkarsa ne yapılır?
Sözleşmede açıkça belirtilmemiş olsa bile, eserin genel kullanım amacı ve iş sahibinin makul beklentileri çerçevesinde değerlendirilen ayıplar da yüklenicinin sorumluluğundadır. Yani, eserde olması gereken nitelikler yerine getirilmemişse iş sahibi ayıplı ifa nedeniyle haklarını kullanabilir.
9. Eser teslim edildikten sonra ayıp tespit edilirse iş sahibinin ne kadar süresi vardır?
İş sahibi, teslimden sonra fark edilen ayıplar için makul bir süre içinde yükleniciye bildirimde bulunmalıdır. TBK’nin 478. maddesi uyarınca, “Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.”
10. Yargıtay içtihatlarında eser sözleşmesinde ayıptan sorumluluk nasıl ele alınır?
Yargıtay, eser sözleşmesinde ayıptan sorumluluğa ilişkin pek çok karar vermiştir. Yargıtay, eserin niteliklerine uygun olarak teslim edilmemesi halinde yüklenicinin sorumlu tutulması gerektiğini vurgular. Ayrıca, özellikle gizli ayıplarda iş sahibinin makul süre içinde yükleniciye bildirimde bulunması gerektiği Yargıtay içtihatlarında sıkça vurgulanmaktadır.
Sonuç
Eser sözleşmesinde ayıptan sorumluluk, taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi derinden etkileyen bir meseledir. TBK’da düzenlenen hükümler ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, ayıptan sorumluluğun sınırlarını belirlemekte ve iş sahibinin haklarını korumaktadır. Ayıplı işin tespiti halinde, iş sahibinin sözleşmeden dönme, bedel indirim talebi ve tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Yargıtay kararları, bu hakların nasıl kullanılacağı konusunda önemli bir yol gösterici olmakla birlikte, her somut olayın kendine özgü koşulları göz önünde bulundurularak karar verilmektedir.