BABALIK DAVASI
Babalık davası, bir çocuk ile biyolojik baba arasındaki nüfus bağının yasal olarak kurulması için açılan bir dava türüdür. Bu dava, evlilik dışı veya boşanmadan 300 gün sonra doğan çocuklar için açılabilir.
Dava Kimler Tarafından Açılır?
- Anne: Çocuğun annesi, babalık davası açabilir. Bu, çocuğun yasal haklarının korunması ve babanın sorumluluklarını üstlenmesini sağlamak için önemlidir. Annenin dava hakkı doğumdan itibaren 1 yıl içinde düşer.
- Çocuk: Çocuk reşit hale geldiğinde (18 yaşını doldurduğunda) kendi adına babalık davası açabilir. Bu, kimlik ve aile geçmişi gibi konularda bilgi sahibi olma hakkını kullanabilmesi için önemlidir.
- Savcı: Çocuğun menfaatleri ihlal edildiği veya korunmaya muhtaç olduğu durumlarda savcı da babalık davası açabilir. Bu, savcının kamu düzenini koruma ve çocuğun refahını gözetme görevinden kaynaklanır.
Yetkili Mahkeme:
Babalık davasında yetkili mahkeme, çocuğun doğduğu andaki veya davanın taraflarından birinin yerleşim yerindeki Aile Mahkemesidir. Bu, davanın en kolay ve hızlı şekilde sonuçlanmasını sağlamak içindir.
Gerekli Belgeler:
- Dava Dilekçesi: Dava dilekçesinde, davanın tarafları, davanın konusu ve istenen neticeler açıkça ve eksiksiz olarak belirtilmelidir.
- Nüfus Kayıt Örneği: Çocuğun ve davalı babanın güncel nüfus kayıt örnekleri dilekçeye eklenmelidir.
- Evlilik Cüzdanı: Çocuk evlilik içinde doğmuşsa, anne ve babanın evlilik cüzdanı fotokopisi dilekçeye eklenmelidir.
- Doğum Belgesi: Çocuğun doğum belgesi dilekçeye eklenmelidir.
- Diğer Belgeler: Gerektiğinde, tanık beyanları, fotoğraflar, doğum öncesi klinik bulgular ve diğer deliller de dilekçeye eklenebilir. Bu deliller, mahkemenin davayı daha hızlı ve doğru bir şekilde değerlendirmesine yardımcı olacaktır.
Deliller:
Babalık davasında en kesin delil DNA testidir. DNA testi, Adli Tıp Kurumunda anne, çocuk ve davalı baba tarafından verilen kan örnekleri üzerinden yapılır. Test sonucu %99,9 oranında kesinlik taşır. DNA testi dışında, tanık beyanları, fotoğraflar ve doğum öncesi klinik bulgular gibi diğer deliller de kullanılabilir.
Davada İzlenecek Adımlar:
- Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Yukarıda belirtilen belgelerle birlikte dava dilekçesi hazırlanır ve yetkili Aile Mahkemesine sunulur.
- Dilekçenin Kabulü: Mahkeme, dava dilekçesini inceleyerek dilekçeyi kabul eder veya reddeder. Dilekçe kabul edilirse, mahkeme taraflara tebligat gönderir ve dava günü belirlenir.
- Duruşma: Duruşma günü hakim tarafları ve tanıkları dinler. Gerekirse, DNA testi ve diğer delillerin incelenmesi için karar verebilir.
- Karar: Mahkeme, tüm delilleri değerlendirdikten sonra kararını verir. Kararda, çocuğun davalı babadan olup olmadığı ve soybağının kurulup kurulmayacağı belirtilir.
- Kararın İnfazı: Mahkemece soybağı kurulmasına karar verilmesi halinde, çocuk babanın nüfusuna kaydedilir. Bu sayede çocuk, babanın soyadını kullanabilir ve babadan miras alma hakkı kazanır.
Hukuki Yardım:
Babalık davası, karmaşık bir dava türüdür. Bu nedenle, davanın açılması ve takibi için bir avukata danışılması tavsiye edilir. Adli Yardım Servisi’nden ücretsiz hukuki yardım alma imkanı da mevcuttur.
Davayı Kimler Açabilir?
Yukarıda bahsedildiği gibi, babalık davasını anne, çocuk ve savcı açabilir.
- Anne: Annenin babalık davası açma hakkı, çocuğun doğumundan itibaren bir yıldır. Bu süre, çocuğun başka bir erkekle soybağı ilişkisi varsa, bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
- Çocuk: Çocuk reşit olduğunda, kendi adına babalık davası açabilir. Ancak, 18 yaşından küçük çocuklar için dava, yasal temsilcileri (anne veya baba) tarafından açılır.
- Savcı: Çocuğun menfaatleri ihlal edildiği veya korunmaya muhtaç olduğu durumlarda savcı da babalık davası açabilir.
Dava Nasıl Açılır?
Babalık davası, Aile Mahkemesine dilekçe ile açılır. Dilekçede, davanın tarafları, davanın konusu ve istenen neticeler açıkça belirtilmelidir. Dilekçeye ek olarak, nüfus kayıt örnekleri, evlilik cüzdanı (çocuk evlilik içinde doğmuşsa) ve diğer deliller de eklenmelidir.
Dava Süreci:
Dava açıldıktan sonra, mahkeme delilleri toplar ve tanıkları dinler. En önemli delil DNA testidir. DNA testi, Adli Tıp Kurumunda anne, çocuk ve davalı baba tarafından verilen kan örnekleri üzerinden yapılır. Test sonucu %99,9 oranında kesinlik taşır.
Mahkeme, tüm delilleri değerlendirdikten sonra kararını verir. Kararda, çocuğun davalı babadan olup olmadığı ve soybağının kurulup kurulmayacağı belirtilir. Mahkemece soybağı kurulmasına karar verilmesi halinde, çocuk babanın nüfusuna kaydedilir.
Dava Masrafları:
Babalık davasında dava masrafları davalı baba tarafından karşılanır. Bu masraflar, avukatlık ücreti, bilirkişi ücreti, dava harcı ve diğer masrafları kapsar.
Babalık davası açmadan babalık tanınması mümkün mü?
Evet, baba olmak isteyen kişi, nüfus müdürlüğüne veya mahkemeye başvurarak çocuğunu tanıyabilir.
Hukuki Yardım:
Babalık davası karmaşık bir dava türüdür. Bu nedenle, davanın açılması ve takibi için bir avukata danışılması tavsiye edilir. Adli Yardım Servisi’nden ücretsiz hukuki yardım alma imkanı da mevcuttur.
Örnekler:
- Bir anne, evlilik dışı doğan çocuğunun babasının kim olduğunu bilmiyorsa, babalık davası açarak çocuğun babasının kim olduğunu ve soybağının kurulup kurulmayacağını mahkemeden talep edebilir.
- Bir çocuk, babası tarafından tanınmıyorsa, reşit olduğunda kendi adına babalık davası açarak babasının kim olduğunu ve soybağının kurulup kurulmayacağını mahkemeden talep edebilir.
- Bir savcı, terk edilmiş veya korunmasız bir çocuğun menfaatlerinin korunması için babalık davası açabilir.
Babalık davası sadece biyolojik baba ile çocuk arasındaki soybağının kurulması için değil, aynı zamanda nafaka, velayet ve miras gibi konularda da hak ve yükümlülüklerin belirlenmesi için de açılabilir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/4770 E., 2019/3562 K. sayılı kararı
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Nafaka-Maddi ve Manevi Tazminat
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminat taleplerinin reddi ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Dava TMK’nun 304. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Davacı kadın davalı ile evlilik dışı ilişkileri nedeniyle hamile kaldığını, bu sebeple çocuğun doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri, gebelik ve doğumun gerektirdiği giderleri olmak üzeri 5.000.- TL maddi, sosyal çevrede dışlanması sebebiyle yaşadığı manevi zarar karşılığı ise 20.000.-TL manevi tazminat talep etmiştir.
Çocuk ile baba arasındaki soybağı, ana ile evlilik, tanıma ya da hakim hükmüyle kurulabilmektedir (TMK m. 282/2). Toplanan delillerden, davaya konu küçük çocuğun 17.12.2013 tarihinde dünyaya geldiği ve baba tarafından nüfus memuruna beyanla tanındığı anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 304. maddesinde ananın babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderleri isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemece davacının maddi tazminat niteliğindeki doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri, gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderlere ilişkin talebi ile ilgili doğum yapılan hastaneden doğum belgelerinin istenmesi, taraf delillerinin toplanması, delillerin bu çerçevede incelenerek, gerektiğinde giderler konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Manevi tazminat istemine yönelik yapılan incelemede;
Türk Medeni Kanunu’nun 304. maddesi ananın mali haklarını hüküm altına almıştır. Davacı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 304. maddesinde yazılan mali haklar dışındaki manevi tazminat istemi Borçlar Kanunundan kaynaklanmakta olup aile mahkemelerinin görev alanı dışındadır. (B.K 49. ve 58.). Bu açıklamalar uyarınca manevi tazminata yönelik dava; Türk Medeni Kanununun 304. maddesinden değil Borçlar Kanunu 49. ve 58. maddelerinden kaynaklı olup, davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp karara bağlanılması zorunludur. Davacı başvuru harcını yatırmıştır. Başvuru harcı dava dilekçesindeki tüm istekleri kapsar. O halde mahkemece, bu istekle ilgili davacıya nispi harcın tamamlanması için süre verilmesi, verilen süre içinde eksik nispi harç tamamlandığı takdirde bu talep yönünden tefrik ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temiyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2019 (Çrş.)